PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, 2022. Fotoğraf: Zeren Yasa, Mehmet Yasa


Sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmek, onlara daha yaşanabilir bir dünya sunmak için yürütülen projeler arasında en dikkat çekici olanlarından biri PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü. Projenin mimarı Mert Uslu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, PAKO'nun proje sürecini, tasarım ve sosyal sorumluluk arasındaki bağı nasıl kurduğunu ve sokak hayvanlarının yaşam kalitesini nasıl artırmayı hedeflediğini Hitit Mod okurları için sorduk.

Proje, sokak hayvanlarının yaşam şartlarını iyileştirme amacı taşıyor. Tasarım sürecinde bu sosyal sorumluluk bilinci nasıl şekillendi? Proje gündeme geldiğinde belediyenin sizden öncelikli beklentileri neydi, nasıl bir program tanımlandı?

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin proje talebi, kendi bünyesinde üretilmiş bir barınağın revize edilerek uygulama planlarının çizilmesi üzerindeydi. Mevcut projeyi irdelediğimizde söz konusu mekânın, bir barınak olma dışında yeni bir söylem üretmediğini ve mekânsal nitelik bakımından da başarılı olmadığını tespit ettik ve bu görüşlerimizi İdare’ye ilettik. Nitekim bizim önerimiz ile yeni bir proje ve yeni bir söylem üretimi konusunda karşılıklı bir ortak zemin yaratıldı. Başlangıçta İdare’ye ait mevcut bir barınak ziyaret edilerek var olan mekânsal sorunlar ile hayvanların ve bakım veren çalışanların birincil ihtiyaçları tespit edildi. Sonrasında ise bu tür mekânların bir barınak olmanın ötesinde yaratabileceği söylemsel art alan inşa edildi. Bu art alan sadece barınak işlevini değil aynı zamanda hem içerisinde yer alan hayvanları hem de bu mekâna ziyaret amacıyla gelen kullanıcıları karşılıklı olarak rehabilite eden mekânsal düzenlemeyi içerir. Bu kapsamda proje; barınma birimleri, eğitim alanları, hizmet alanları (ameliyathane, idari alanlar, ıslak mekânlar vb.) ile açık ve yarı açık alanları barındırır.

PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, 2022. Fotoğraflar: Zeren Yasa, Mehmet Yasa


Neyin kim için tasarlanacağı tasarımı ortaya çıkaran ilk veriler. Mimarinin başarısı işveren beklentilerini karşılamaktan öte kullanıcıyı iyi tanımaktan geçiyor. Ana kullanıcısı hayvanlar olan bir kampüsün tasarımını şekillendirirken nasıl bir araştırma yürüttünüz? Hayvanlar için güvenli ve konforlu bir ortam yaratırken dikkat ettiğiniz parametreler nelerdi?

Mekân yaratım sürecinde kullanıcı profili üzerinde çalışmak ve kullanıcının gereksinimlerini doğru belirlemek projenin biçimlenmesinde önemli bir parametre. Bu projenin başat kullanıcısının köpekler oluşu, tasarımın sezgisel sürecinde bir kullanıcı olarak köpeğin yaşantısı ve gereksinimleri üzerine odaklanılmasını gerektirdi. Bu doğrultuda birçok yayın tarandı ve ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev alan veteriner hekimlerle sözlü görüşmeler gerçekleştirildi. Köpeklerin renkleri ve çevreyi algılayış biçimleri, yeşil doku ile etkileşimleri, sese ve ışığa duyarlılıkları, yavru köpekler ya da yasaklı ırkların barınması gibi pek çok parametre projenin biçimlenmesinde etkili oldu. Bu kapsamda projeyi kentin çeperine itilmiş bir barınak gibi değil, içerisinde yer alan hayvanlar ile ziyaretçileri karşılıklı bir etkileşime sokan kamusal bir yerleşke olarak ön plana çıkarmak temel hedefimizdi.

PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, 2022. Fotoğraflar: Zeren Yasa, Mehmet Yasa


Proje sırasında karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi, bu zorlukların üstesinden nasıl geldiniz?

Projenin bir kamu yapısı olması pek tabii yönetimsel birtakım zorlukları da beraberinde getirdi. İdare’de yer alan kontrol ekipleri (mimari, statik, mekanik birimleri vb.) ile ortak bir zeminde buluşmak kimi zaman zorlayıcı olsa da ortaya çıkan sonuç ürünün tasarım hazzı bizi belli bir doyuma ulaştırdı. Ancak projenin inşa sürecinde kontrolör olarak yer almamamız uygulamada çok sayıda aksaklıkları da ortaya çıkardı. Brüt beton yüzey uygulamalarının çok daha nitelikli yapılması, ortada yer alan amfinin tasarım projesinde yer aldığı gibi yeşillendirilmesi vb. pek çok uygulamanın eksiksiz uygulanması bizim denetimimizde sağlanabilirdi.

PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, 2022. Fotoğraflar: Zeren Yasa, Mehmet Yasa


Kampüsün “sahiplendirme” mekânları nasıl şekillendi? Ziyaretçilerin hayvanlarla bir araya getirecek bu mekânlar ve bu ilk tanışma nasıl kurgulandı?

Daha önce de ifade ettiğim gibi bu projeye salt bir barınak yapmak gayesiyle yaklaşmadık. Nitekim projeyi kendinden sonrakilere öncül olacak şekilde tasarlama fikriyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sunduk. Bu noktada öncül olma potansiyeli içerisinde rehabilitasyon ve sahiplendirme unsurları projenin bel kemiğini oluşturdu. Dolayısıyla ziyaretçilerin barınma birimlerinde hayvanlarla ilk görsel teması, onları günün belli saatlerinde yerleşke içerisinde gezdirebilmeleri sayesinde fiziksel ve duygusal olarak daha etkili bağlar kurulması, yaratılan orta amfide çok sayıda ziyaretçinin ve köpeğin bir araya gelmesi gibi etkenler bahsettiğiniz tanışma olgusunu pekiştirmektedir. Bu olgunun biçimlenebilmesi için ise; köpeklerin rahatça yerleşke içerisinde gezdirilebileceği yaya yolları, yerleşke merkezinde oturma ve oyun gibi aktivitelere hizmet edecek bir amfi, toplumsal farkındalık yaratımına zemin hazırlayacak seminer ve sunum gibi aktivitelere imkan sağlayan çok amaçlı salon gibi mekânsal düzenlemeler kurgulanmıştır.

PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü, 2022. Fotoğraflar: Zeren Yasa, Mehmet Yasa


Projenin toplum ve hayvanlar için sağladığı faydalar neler? Proje tamamlandıktan sonra nasıl geri bildirimler aldınız?

Bu proje öncelikle toplumda yer alan barınak imajını değiştirerek yeniden şekillendirdi diyebiliriz. Barınakların sadece hayvanlara barınma sağlayan yerler olmadığını aynı zamanda ziyaretçilerle barınakta yer alan hayvanlar arasında karşılıklı bir etkileşime dayalı mekânsal düzenlemeleri de içerebileceğini gösterdi. Böylece barınakları kent çeperinde yer alan atıl alanlar olmaktan çıkarıp sosyalleşmenin ve karşılıklı rehabilitenin sağlandığı kamusal bir alana dönüştürmenin önünü açtı. Barınaklarda yer alacak hayvanlara ve pek tabii kentsel alana başarılı bir mimari hizmet alındığında mekânsal kalitesi yüksek kamusal alanların yaratılabileceğini vurgulamış oldu. Bu noktada aldığımız geri dönüşlerde de bu noktaya özellikle dikkat çekildiğini söylemek mümkün.