Nazar Şigaher, “Delta Sandalye”, Decosit, 2023.

İç mimar ve tasarımcı Nazar Şigaher, öğrencilik süresince ve devamında birçok mimarlık firmasında edindiği deneyimlerle tasarım dünyasına giriş yaptı. Ağırlıklı olarak mobilya tasarlayan Şigaher, özgün ve işlevsel ürünler yaratma konusundaki yeteneğini Milano Design Week ve New York ICFF gibi önemli etkinliklerde sergiledi. Aynı dönemde Wallpaper dergisi tarafından Türkiye’den gelecek vadeden 10 tasarımcı arasında gösterilen Şigaher, günümüzde Daedalus markası altında ve farklı firmalarla iş birliği içinde çalışmalarını sürdürüyor.

Mart ayında ELLE Decoration Dergisi EDIDA Türkiye 2024 Tasarım Ödülleri kapsamında Sürdürülebilir Tasarım Ödülü’ne de layık görülen Nazar Şigaher’i daha yakından tanımak için ilham kaynaklarını, tasarım anlayışını ve tasarım prensiplerini Hitit Mod okurları için sorduk.

İç mimarlık ve tasarım kariyerinize nasıl başladınız? Bu alana yönelmenizi sağlayan etkenler nelerdi?

İç mimarlık bölümüne girmeden ya da yeni girdiğim zamanlarda, Hürriyet gazetesinde Aziz ve Derin Sarıyer’in kendi markaları "Derin Design"ı anlattıkları bir röportajlarını okumuştum. Derin markasından ve ideallerinden bahsediyorlardı. Çok etkilenip "Bir gün bu markaya tasarım yapacağım" demiştim. Üniversitenin son sınıfında, henüz mezun olmamışken, bu şansı elde ettim ve tasarımım üretildi. O ilk tasarım, benim tasarımcı olarak adlandırılmamı sağladı. İç mimarlığa da mesleki gelişimime katkı sağlayacağını düşünerek, yine daha okulda öğrenimim devam ederken başladım.

Nazar Şigaher, “Frame Clock”, Meyer Objects, 2009.

2013 yılında Emre Evrenos ile birlikte Daedalus markasını kurdunuz. Bize Daedalus’un kuruluş hikâyesinden ve tasarım yaklaşımından biraz bahsedebilir misiniz?

Daedalus markasını kurduğumuz dönemde, tasarım alanında üretkenliğimizi ortaya koyabileceğimiz markalar kısıtlıydı. Bu ihtiyaca cevap vermek adına, iki tasarımcı bir araya gelerek bir marka kurma kararı aldık.

Daedalus tasarımlarında genel anlamda formların hafızalarda yer edecek karakteristikte olmaları gözetilmekte. Tasarımlarda üzerinde durulan bir diğer özellik de her birinin zaten hep varmış hissi yaratacak kadar tanıdık ama aynı zamanda yeni olmaları. Gözümüzün önünde olan, sürekli karşımıza çıkan biçimlerin yeniden yorumlanması bunu sağlamakta. "Hazmı kolay" olarak tariflediğimiz tasarımlarda arzu edilen, kullanıcının tasarımlarla kolay iletişim ve bağ kurmasını sağlamak.

Nazar Şigaher, “Hull Tabure”.

Hem bir markanın kimliği altında hem de kendi markanız altında tasarım yapmış biri olarak bu iki farklı tasarım üretiminin zorluklarını nasıl karşılaştırırsınız? Tasarımcının kendi markasını yaratma motivasyonu bu zorluklardan mı besleniyor?

Ortağı olduğum kendi markama da tasarım yaptığım diğer markalara da tasarımcı olarak koyduğum mesafe ve yaklaşımım aynı. Tasarımcı olarak var olan ihtiyaçlara kendi penceremden tutarlı bir şekilde cevap vermeye çalışıyorum. Bu noktada bir zorluk farkı yok.

Kendi markama sahip olma durumu, aslında benim isteğimden çok tasarımcı olarak zorunda olduğum bir konuydu. Marka yönetmek, tasarımcılıkla kıyaslandığında acemisi olduğum bir alan. Zamanımın çoğunu profesyonel ve daha verimli olduğum tasarım alanında geçirmek benim için daha keyifli.

Nazar Şigaher, “Lat Sehpa”, Daedalus, 2011.

Kendi “tasarım” anlayışınızı nasıl tanımlarsınız ve size ilham veren şeyler nelerdir?

İnsanların tasarımlarımla ilk karşılaşma anlarını önemsiyorum. Amacım, onlara daha önce keşfedilmemiş, benim keşfettiğim basit ve yeniyi sunmak.

Gözümüzün önünde ve evrensel olan geometrilerin barındırdığı potansiyelleri araştırmak ve onları yeniden bir araya getirmek, yaptığım temel şey.

Tasarımlarınızı kurgularken hangi prensiplere ve değerlere öncelik veriyorsunuz? Sizce iyi bir tasarımın nitelikleri neler olmalı?

İyi tasarımın, var olma gerekçesinden ve dönemin ihtiyaçlarından beslendiğine inanıyorum. Fonksiyonel ve estetik hangi ihtiyaçtan dolayı gereksinim duyuluyorsa, o ihtiyaca iyi cevap vermesi gerekiyor. Bunu yaparken de döneminin ruhundan besleniyor olması gerektiğini düşünüyorum.

Nazar Şigaher, “Ax Sandalye”, Decosit, 2023.

CIRCULA markası için tasarladığınız Flow Serisi sehpalar, EDIDA 2024 / Sürdürülebilir Tasarım Ödülü’ne layık görüldü. Bize biraz bu üründen ve kullandığınız malzemelerden bahsedebilir misiniz?

CIRCULA için tasarladığım Flow Sehpa serisi, 3 parçadan oluşuyor. Farklı yükseklik ve boyutlardaki bu sehpalar, dalgalı "S" biçimindeki gövdenin dairesel formları yüzeyde birleştirmesi ile şekil alıyor. Tasarımda, üretimin ruhunu katmanların döngüsel hareketliliği ile vurgulamak istedim. Gövde bir yanı ile kabuk, diğer dışa dönen tarafı ile dolu bir gövde algısı yaratıyor ve bu karşıtlık, tasarıma dinamik bir etki katıyor.

CIRCULA, talaş veya tarımsal atıklardan yapılan biyo-kompozit malzemelerden %100 geri dönüştürülebilir ve atık üretmeyen, çevreye duyarlı mobilyalar üretmek için 3D robotik baskı teknolojisi kullanıyor. Flow Serisi, heykelsi formları ve modern üretim yöntemleri ile ikonikleşmeyi hedefliyor ve çevre dostu, sürdürülebilir malzeme ve üretim metodları ile üretilen 3D baskı mobilyalara olan ilgiyi artırmayı amaçlıyor.

"Flow", içe dönen kabuksu geometrisini geleneksel yöntemlerle üretmek zor olduğu için, 3D baskı teknolojisinin avantajlarını da temsil ediyor.

Nazar Şigaher, “SET Kitaplık”, Daedalus.

Sürdürülebilirliğin tasarım-üretim süreçlerine entegrasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu alanda daha etkin bir rol alınması için ne gibi adımlar atılmalı?

Yakın gelecekte, tasarım ve üretim süreçleri sürdürülebilirlik kavramıyla tamamen bütünleşecek. Bu dönüşümde, merkezi ve yerel yönetimlerin belirleyeceği yasalar ve denetimler kritik bir rol oynayacak. Sürdürülebilirliğin etkin bir şekilde var olması, hem çevresel hem de toplumsal açıdan vazgeçilmezdir.

Gelecekte tasarım ve üretim sektöründe nasıl bir değişim öngörüyorsunuz? Sizce yeni üretim yöntemleri ve sürdürülebilirlik açısından hangi yenilikler öne çıkabilir?

Yeni teknolojiler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar öne çıkacak. Benim tahminim, 3D baskı, yapay zeka destekli üretim ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımının artacağı yönünde. Bu değişimler, sektörü daha verimli ve çevre dostu hale getirecek.

Nazar Şigaher, “HUll Sand”, Daedalus

Son olarak genç ve yeni başlayan tasarımcılara ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

Tasarımcı olma kararınızı aldığınız ve öğrenmeye başladığınız an da kariyeriniz başlar. Öğrenme, kariyerinizin önemli bir parçası. Merak etme ve öğrenme sürecini, yaptığınız işin besini olarak görmek çok önemli. Daha da önemlisi, yaptığınız işte anlam bulmanız ve uzun vadeli, tutarlı bir kariyer inşa etmeniz.